0506 515 00 25
  0506 515 00 25
Para Birimi Seçimi
  • Kuranı%20Mecid%20Tefsirli%20Meali%20Alisi%20Metinsiz%20Meal%20Hafız%20Boy%20YENİ
Kuranı Mecid Tefsirli Meali Alisi Metinsiz Meal Hafız Boy YENİ
Ürün Kodu : 15761576         Yorumlar (0)        Yorum Ekle
Marka :  Ahıska yayınevi
₺ 475.00   ₺ 261.25   Kdv Dahil

Kuranı Mecid Tefsirli Meali Alisi Metinsiz Meal

Ehl-i Sünnet menheci üzere yazılan tefsir ve meacirc;llerin içinde birçok yönü ile ayrıcalıklı olan Kur`acirc;n-ı Mecicirc;d ve Tefsirli Meacirc;l-i Acirc;licirc;si hem ilim ehli hem de akademik cacirc;mia nezdinde oldukça önem kazanmış ve takdir edilmiştir.Cenab-ı Hakk`tan bu kıymetli eserin sacirc;hibi Mahmud Efendi Hazretleri`ne rahmet üzerine rahmet niyaz eder, eserde emeği geçen hoca efendilere sağlık ve acirc;fiyetler temenni ediyoruz.


Cilt : İpeksi Cilt - Renkli Kenar Baskı
Kağıt Türü : Ivory
Sayfa Sayısı : 604

Ebat : 14x20 cm

MUKADDİME

Bütün hamdler O Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`ya mahsustur ki; cemlsquo; ve tenzicirc;h makamından, hiçbir noksanı bulunmayan Arapça bir Kur`acirc;n indirdi. Ayrıca O, burhacirc;n ve huccetleri üstün ve parlak olarak, bir de onu her zaman diliminde bacirc;kicirc; bir mucirc;cize olarak ebedicirc;leştirdi.

Sonsuz salacirc;t ve sınırsız selacirc;m, Efendimiz Muhammed (Sallacirc;llacirc;hu Aleyhi ve Sellem) üzerine olsun ki onun zacirc;tı, acirc;yacirc;t-ı tenzicirc;liyyenin mehbitı, ahlacirc;kı ise Hazret-i Kur`acirc;n`dan ibaret idi.

Ehl-i Beyt`ine, ashacirc;bına ve kıyacirc;mete kadar ihsacirc;n ile onlara tacirc;bi olanlara da bicirc; hadd ve bicirc; add salacirc;t-ü selacirc;m olsun ki, onlar tenzicirc;l nurlarının meşrıkleri ve te`vicirc;l sırlarının mağribleriydi.

Bundan sonraki beyacirc;nımız şu yöndedir ki; bu ldquo;Tefsirli Meacirc;lrdquo;e başlarken sebeb-i te`licirc;fi ortaya koymayı uygun gördük, şöyle ki: Yıllardan beri sohbetlerimizi takip eden kardeşlerimizin malucirc;mu vechile; eski deyimle ldquo;Kırık macirc;nacirc;rdquo; olarak ifacirc;de edilen üslucirc;b üzere Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in kelime kelime macirc;nacirc;sını açıklamak ve sonra toplu macirc;nacirc;yı çıkarmak acirc;detimiz olup, en büyük arzularımızdan biri de isteklileri tarafından bu usucirc;lün öğrenilip öğretilmesiydi.

Macirc;nevicirc; işaret üzere başlatmış olduğumuz ldquo;Rucirc;hu`l-Furkan Tefsicirc;rirdquo;mizin bu gacirc;yeye ne derece hizmet ettiği, beyacirc;na muhtaç değildir.

Ancak ihvacirc;n-ı dicirc;n ile ilgili bu zamana kadar yapmaya mecbur olduğumuz birçok vazife ve meşguliyetimiz, ayrıca karşımıza çıkan bacirc;zı macirc;niler dolayısıyla; 8 Safer 1426 (18 Mart 2005) tarihine ulaştığımız günlerde tefsicirc;rimiz henüz Enlsquo;acirc;m Sucirc;re-i Celicirc;lesi`nin sonuna gelebilmiştir.

Tefsicirc;rimizin, sahasında yazılan eserlere kıyasla geniş muhtevası, birçok kaynaklara dayanan ilmicirc; bir faaliyet oluşu ve zamanın bereketsizliği göz önünde bulundurulduğunda, ilk ve asıl gacirc;yemiz olan Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in tümü hakkında yapılması hedeflenmiş tefsirli bir meacirc;lin siz okuyucularımıza ancak seneler sonra tam bir şekilde ulaşacağı görüşü böylece herkese hacirc;kim oldu.

Bu yüzden Alsquo;racirc;f Sucirc;resi`nin tefsirinin yapılacağı 13. cilde başlamadan önce tefsir çalışmamızı bir sürelik durdurup, Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`nın tevficirc;kıyle tefsirli bir meacirc;li itmamdan sonra inşacirc;allah tekrar tefsir çalışmamıza dönerek, tacirc;liplerine takdime salsquo;y-ü gayret göstermeyi uygun gördük.Çalışmak bizden, muvaffak kılmak ise ancak Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`dandır.Ancak ldquo;Bunca meacirc;l varken yeni bir meacirc;le ne ihtiyaç vardı?rdquo; şeklinde bir soru kaçınılmaz olarak akla gelebileceği için, meacirc;limizin diğerlerinden farkını açıkça ortaya koyma ve herkesin bu meacirc;le niçin ihtiyaç duyacağı gerçeğini izah etme gereğini fark ettiğimizden, bu noktada bu hususu maddeler hacirc;linde serdettik:

1- Belirtmeden geçemeyeceğimiz en önemli hususlardan biri şudur ki; acirc;yet-i kericirc;me ve hadicirc;s-i şericirc;flerin kuru kuruya tercemesi yapılıp, gereken icirc;zacirc;h verilmediği takdirde bu işin zararı faydasını geçeshy;bilir. Zicirc;racirc; Kitap ve Sünnet`te ldquo;Neshrdquo; denilen bir hüküm geçerlidir ki bu: ldquo;Şerlsquo;icirc; bir hükmün, Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc; tarafından tümüyle kaldırılması veyacirc; misli yacirc;hut daha iyisiyle değiştirilmesirdquo; demektir. Meselacirc; Bakara Sucirc;re-i Celicirc;lesi`nin 180. acirc;yet-i kericirc;mesinde: ldquo;Ardından mal bırakacak kişinin ana-babasına ve akrabasına vasiyet etmesinin farz olduğurdquo; açıkça bildirilmiştir. Hacirc;lbuki daha sonra gelen Nisacirc; Sucirc;resi`nin 11 ve 12. ldquo;Micirc;ras acirc;yetlerirdquo; ile herkesin ne alacağı taksim edilmiş olduğundan, ölecek kişinin kafasına göre vasiyet yapmasının farziyeti kaldırılmaktan öte, yapsa bile geçersiz sayılmıştır. Dolayısıyla Bakara Sucirc;resi`nin acirc;yetinin meacirc;li verilirken, hükmünün nesh edildiğine dacirc;ir bilgi verilmezse, okuyucu bu hükmün geçerli olduğunu sanarak hataya düşebilir. Bunun misallerini çoğaltabiliriz. Binacirc;enaleyh; acirc;yetler arasındaki neshin mutlaka icirc;zahlarla da olsa kaydedilmesi gerekir. İşte biz bu meacirc;limizde bu konuya hassasiyetle eğildik. Ancak bunu yaparken nesholunduğu hususu ittifak konusu olan yerleri açıkça belirttik, zaman ve zemine göre işlevi devam eden birçok acirc;yet-i kericirc;meyi de mensucirc;h olarak değerlendirmeyip, müfessirlerin beyanı vechile farklı şartlarla ele aldık.

2- Yine böylece; Ehl-i Sünnet ulemacirc;sının görüşlerini parantezler ve icirc;zahlarla belirtmeye son derece özen gösterdik.Meselacirc; Nisacirc; Sucirc;resi`nin 93. acirc;yet-i kericirc;mesinde ldquo;Bir mümini kasten öldürenin ebedicirc; cehennemde kalacağırdquo; bildirilmiştir.Hacirc;lbuki diğer birçok acirc;yet-i kericirc;me ve hadicirc;s-i şericirc;flerde ldquo;Ne kadar günahı olsa da icirc;macirc;n üzere ölenin cehennemde ebedicirc; kalmayacağırdquo;, hattacirc; ldquo;Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`nın dilemesi durumunda bağışlanıp, cehenneme hiç girmeden de cennete girebileceğirdquo; açıklanmıştır. İşte bütün acirc;yet ve hadicirc;sleri birlikte mütacirc;laa edenEhl-i Sünnet ulemacirc;sı, bu acirc;yet-i kericirc;meye: ldquo;Bir mümini icirc;macirc;nı yüzünden öldüren yacirc;hut adam öldürmeyi helacirc;l sayarak cinayet işleyen kişi kacirc;fir olacağından cehennemde ebedicirc; kalacaktırrdquo; diye tefsir etmişlerdir. Diğer bir misacirc;l olarak; Müddessir Sucirc;resi`nin 43. acirc;yet-i kericirc;mesinde cehennem ehlinin ifacirc;desi olarak zikredilen: ldquo;Biz namaz kılanlardan değildikrdquo; acirc;yet-i kericirc;mesi, Ehl-i Sünnet ulemacirc;sı tarafından: ldquo;Biz namazın farziyetine inananlardan değildikrdquo; şeklinde tefsir edilmiştir.Zacirc;ten ileride gelen: ldquo;Biz cezacirc; gününü de yalanlardıkrdquo; sözleri, Ehl-i Sünnet`in bu tefsicirc;rinin ne kadar isabetli olduğunu ortaya koymaktadır. İşte biz bu meacirc;limizde Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in metnine hiçbir ilacirc;ve yapmaksızın, parantezler vasıshy;tasıyla bu macirc;nacirc;ları okuyuculara naklettik. Bu hususlara riayet edilmeksizin yapılan meacirc;lleri okushy;yan kimseler ise, bacirc;zı günahların insanı cehennemde ebedicirc; bırakacağı yacirc;hut namaz kılmayanın kacirc;fir olacağı gibi, Ehl-i Sünnet icirc;tikadına ters düşen sapık inançlara kapılma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Hassacirc;siyetle üzerinde durulması gereken bir başka husus da şudur ki; Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`den hüküm çıkarmak ancak mezhep imamlarının ve müctehidlerin başarabileceği bir iştir. Bu zevacirc;t-ı kiracirc;m fıkhicirc; meselelerin tümünü delillerinden istinbat ederek hazır bir halde önümüze sunmuşlardır. Artık bize gereken; delillerden hüküm çıkarmaya uğraşmak olmayıp, ehli tarafından ictihad edilen fetvacirc;yı arayıp bulmak ve onu tatbik etmektir ki bunun mahalli, fıkıh ve kelacirc;m ilimleriyle ilgili yazılmış olan eserlerdir. Bunun aksine hareketle Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in meacirc;llerinden fetva çıkartmaya çalışanların, ldquo;Salacirc;trdquo; kelimesinin lügat macirc;nacirc;sına bakarak farz namazları dahicirc; terk edecek duruma geldikleri ortadadır. Bu icirc;tibarla icirc;tikadicirc; veyacirc; fıkhicirc; bir hükmü anlamak isteyen bir Müslüman`ın, sacirc;de bir meacirc;lle yetinmeyip mutlaka Ehl-i Sünnet ulemacirc;sı tarafından bu konuda yazılmış kitaplara müracaat etmesi şarttır. Aksi takdirde günümüzde müşacirc;hede ettiğimiz üzere Ehl-i Sünnet dışı Mulsquo;tezile, Müşebbihe ve Cebriyye gibi sapık fırkaların inançlarına bulaşması kaçınılmaz olur. Zicirc;racirc; Kur`acirc;n-ı Kericirc;m acirc;yetleri bir bütün hacirc;linde ele alındığında birbirini tasdik ve tefsir eder bir macirc;hiyet taşımaktadır. Dolayısıyla Kur`acirc;n ve Sünnet`te; tahsicirc;s, takyicirc;d ve istisnacirc; (birinin, diğerinin hükmünü özelleştirmesi veyacirc; kayıt altına alması yacirc;hut bacirc;zı şeyleri o hükümden ayrı tutması) gibi hükümler cacirc;ricirc;dir. Meselacirc; Enlsquo;acirc;m Sucirc;resi`nin 145. acirc;yet-i kericirc;mesinde yasak olan yiyeceklerin dört maddeye hasreshy;dildiği görülmekteyken, Macirc;ide Sucirc;resi`nin üçüncü acirc;yet-i kericirc;mesinde ve diğer birçok hadicirc;s-i şericirc;fte daha birçok yasak yiyecekler bulunduğu belirtilmiştir. Yine böylece; Kasas Sucirc;resi`nin 56. acirc;yet-i kericirc;mesinde Rasucirc;lüllacirc;h (Sallacirc;llacirc;hu Aleyhi ve Sellem)den hidayet vasfı nefyedilmişken, Şucirc;ra Sucirc;resi`nin 52. acirc;yet-i kericirc;mesinde ise bu sıfat kendisine isnacirc;d edilmiştir. Ayrıca; İnsacirc;n Sucirc;resi`nin 30. acirc;yet-i kericirc;mesinde Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`nın dilemesi olmadan kullarının dilemesinin bir şeye yaramayacağı beyan edilmişken, Enlsquo;acirc;m Sucirc;resi`nin 148. acirc;yet-i kericirc;mesinde müşriklerin, Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`nın dilemesini öne çıkaran sözlerine karşılık onlar tasdik edilmemiş, bilakis tekzib ve inkacirc;ra nisbet edilmişlerdir. Bu gibi birçok misali göz önünde bulunduracak olursak; inanç veyacirc; amelle ilgili herhangi bir konudaki kesinleşmiş bir kararı mücerred bir meacirc;lden anlayabilmek, müfessirlerin bu husustaki çözüm ihtiva eden beyanlarını hiç bilmeyenler hakkında mümkün görülebilecek bir şey değildir! Tüm bu yönler göz önünde bulundurulduğunda terceme ve meacirc;l adı altında hazırlanan eserlerin, hükme kaynak ittihaz edilmelerinin büyük sakıncaları bir nebze olsun anlaşılmıştır. Dolayısıyla mensucirc;h acirc;yetlerin bildirilmesi ve ayrı ayrı macirc;nacirc;lara ihtimalli olan bacirc;zı acirc;yetlerin parantez ve notlarla icirc;zacirc;h edilmesi, çelişkili gibi görülen bacirc;zı noktaların, Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in tercümacirc;nı lakabına hacirc;iz olan İbnü Abbacirc;s (Radıyallacirc;hu Anhümacirc;) gibi selef-i sacirc;lihicirc;nden gelen çözümlerle vuzucirc;ha kavuşturulması gibi birtakım şartlara bağlı kalınmak sucirc;retiyle yapılacak bir meacirc;lin ihtiyaçlara cevap vereceği ve çok faydalı olacağı ittifakla benimsenmiş bir husustur. İşte biz bu meacirc;limizde bütün bu şartlara riacirc;yet etmek üzere izah gereken hiçbir noktayı kapalı bırakmayıp, muteber tefsirlerde zikredilen müfessirlerin isabetli görüşleriyle her bir acirc;yeti tek tek incelemeye gayret ettik. Ancak kimsenin iddiacirc; edemeyeceği gibi, bizim de hatasızlık gibi bir iddiacirc;mız asla mevcut olmayıp, sehven vacirc;ki olan kusurlarımızın bağışlanmasını Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc; ve Tekaddes Hazretleri`nden, Kur`acirc;n-ı Kericirc;m hatırına niyacirc;z eder ve bu hizmette emeği geçenlere Mevlacirc; Telsquo;acirc;lacirc;`dan feyiz ve tevfikler talep ederim.

3- Meacirc;l yapılırken Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`de yoruma müsacirc;id olan kelime ve cümlelerin tercemesinin, lügatlara veyacirc; Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`deki diğer kullanış şekillerine bakılıp ortama, güne ve gündeme itibar edilerek açıklanması Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`i tahrife ve tebdile sebebiyet verebilir. Nitekim birtakımlarının, Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`nın gazabını çekmek pahasına da olsa, birilerine şirin görünmek için, Nisacirc; Sucirc;resi`nin 34. acirc;yet-i kericirc;mesinde geçen: ldquo;Nasicirc;hat kacirc;r etmeyen, yatak ayırmak sucirc;retiyle de yola gelmeyen kadınların dövülmesirdquo; hakkında kullanılan ldquo;Darbrdquo; ifacirc;desini, oradaki harf-i cersiz istilsquo;macirc;liyle lügatta dahicirc; bulunamayan ldquo;Uzaklaştırmardquo; tacirc;biriyle terceme ederek veyacirc; bu kelimeyi, lügatta bulunsa da, Ehl-i Sünnet`e mensup hiçbir müfessir tarafından bu makamda kabul görmeyen ldquo;Cinsicirc; münacirc;sebetrdquo; anlamında yorumlayarak, Rasucirc;lüllacirc;h (Sallacirc;llacirc;hu Aleyhi ve Sellem), sahacirc;be, tacirc;bilsquo;icirc;n, ve cumhucirc;r-u müfessiricirc;nemuhacirc;lif bir yola girmeleri, ldquo;Zaman Kur`an`a uymuyorsa, Kur`an`ı zamana uydur!rdquo; şeklindeki bacirc;tıl felsefenin mahsucirc;lü olan bu tahricirc;fin en bacirc;riz örneklerindendir. Çünkü Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in terceme ve meacirc;lini yapmaktan maksat; o kelimenin lügatta veyacirc; Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`de kaç macirc;nacirc;da kullanıldığı değil, Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`nın, icirc;racirc;d buyurduğu herhangi bir yerde, ondan ne kastettiğidir ki, bunun akılla tespiti, tercih bilacirc; müraccih (ağır bastıracak bir neden olmaksızın bir şeye öncelik vermek) olur.

Dolayısıyla burada tek tespit vasıtası, nakilden ibaret kalmıştır. O halde terceme yapılırken gözetilecek husus; o kelime veyacirc; cümle hakkında Rasucirc;lüllacirc;h (Sallacirc;llacirc;hu Aleyhi ve Sellem)den veyacirc; sahacirc;be ve tacirc;bilsquo;icirc;nden yacirc;hut cumhucirc;r-u müfessiricirc;nden gelen rivacirc;yetlere göre terceme yapma zorunluluğushy;nun farkında olmaktır. Zicirc;racirc; Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in lügatını, ıstılacirc;hını, iniş sebeplerini ve iniş yerlerini en iyi bilenler ancak bu zatlardır.Meselacirc; Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in birçok yerinde geçen ldquo;Salacirc;trdquo; kelimesi lügata bakıldığında bir anlamda ldquo;Duacirc;rdquo; olarak karşılık bulmaktaysa da, Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`de geçenler bu macirc;nacirc;da tefsir edilemez. Çünkü bu kelimenin Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`de geçen macirc;nacirc;sı; Rasucirc;lüllacirc;h (Sallacirc;llacirc;hu Aleyhi ve Sellem), sahacirc;be, tacirc;bilsquo;icirc;n ve cumhucirc;run ittifakıyla ldquo;Beş vakit farz namazrdquo; olarak kesinleşmiştir. Hacirc;l böyleyken buna eş anlamlı olarak dahicirc; ldquo;Duacirc;rdquo; macirc;nacirc;sının verilmesi birçok sıkıntı meydana getirir. Nitekim ldquo;Salacirc;tın, vakitli olarak farz kılındığırdquo;nı beyan eden Nisacirc; Sucirc;resi 103. acirc;yet-i kericirc;meshy;sine göre, ldquo;Belli vakitlerde duacirc; yapılması farzdırrdquo; gibi bir hükme varılması gerekir. Hacirc;lbuki dinde belli vakitlerde duacirc; yapmanın farz olduğuna dair hiçbir delil yoktur. Yine böylece birileri bu macirc;nacirc;dan yola çıkarak: ldquo;Namaz farz değildir, duacirc; kacirc;ficirc;dirrdquo; kanacirc;atine varıp, kendilerini dinden çıkaracak bir inanca sacirc;hip olabilirler. Nitekim günümüzde bu fikirde olanlar mevcuttur. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. İşte bu nedenle biz bu meacirc;limizde, gök ilimleriyle uğraşanların yeni bir buluşuna yacirc;hut doktorların yeni bir keşfine göre meacirc;lleri değiştirenlerin tersine her bir kelime ve cümle hakkında Rasucirc;lüllacirc;h (Sallacirc;llacirc;hu Aleyhi ve Sellem)den veyacirc; sahacirc;be ve tacirc;bilsquo;icirc;nden yacirc;hut cumhucirc;r-u müfessiricirc;nden gelen rivacirc;yetlere göre terceme yapmayı esas almışızdır.

4- Bacirc;zı acirc;yet-i kericirc;melerin sonunda geçen Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`ya acirc;it isim ve sıfatlar, o acirc;yet-i kericirc;menin muhtevasıyla ilgili farklı macirc;nacirc;lara delacirc;let ettiklerinden parantez içerisinde o özel macirc;nacirc;ya yer verilmiştir. Ayrıca isim ve sıfatlarda bulunan sonsuz macirc;nacirc;lar, Türkçe`de tek kelimeyle ifacirc;de edilemeyeshy;ceğinden ve İlacirc;hicirc; isimler, (acirc;yet ve hadis gibi bir nass bulunmaksızın akıl yoluyla tespit edilemeshy;yecek şekilde) tevkicirc;ficirc; olduğu için, Türkçe bir kelimeyle tercemesi uygun ve yeterli görülmeshy;diğinden, ism-i şeriflerin Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`de zikredilen lafızları titizlikle korunmuş, öncelerinde veyacirc; sonralarında ise tefsirlerde geçen bacirc;zı uygun macirc;nacirc;lar açıklanmıştır.

MEAcirc;LİMİZDE BULUNAN BAcirc;ZI Ouml;ZELLİKLER

1- Yeni meacirc;l hazırlayan bacirc;zı ilacirc;hiyatçıların savunduğu gibi parantezsiz bir meacirc;l asla sadra şifa verecek bir terceme ihtiva edemez. Zicirc;racirc; Arap lisanı Türkçe`ye hiç uymadığı gibi, hazif ve takdirler üzerine kurulu bir lügatı, tıpa tıp terceme ederek tam macirc;nacirc;sıyla ifacirc;de etmek imkacirc;n hacirc;ricindedir. ldquo;Ben yaptım oldu!rdquo; kabicirc;linden birtakım sözlere karşılık cevabımız; ldquo;Peki kim ne anladı?!rdquo; demekten öteye geçmez. Kaldı ki bu iddiacirc; sacirc;hiplerinin meacirc;llerine bakıldığında, parantez yerine taksim (/) ve tire (-) gibi birtakım işaretler kullandıkları gözden kaçmamaktadır.

Dolayısıyla bizim bu meacirc;limizde tacirc;kip ettiğimiz usucirc;l; acirc;yet-i kericirc;melerin ihtiva ettiği kıymetli lafızların karşılıklarını parantez dışı ve belirgin bir şekilde kaydedip, lafz-ı celicirc;lde vaki olmayan bir kelimeye dahicirc; meacirc;lde yer vermemeye ve metni şericirc;fte bulunan bir harfin dahicirc; macirc;nacirc;sını ihmacirc;l etmemeye acirc;zacirc;micirc; gayret göstermektir, tacirc; ki Allacirc;h-u Telsquo;acirc;lacirc;`nın kelacirc;mından olmayan ifacirc;deler, Kelacirc;m-ı Kadicirc;m ile karıştırılmasın ve Kelacirc;m-ı İlacirc;hicirc;`de bulunan herhangi bir kelime macirc;nacirc;sız kalmasın!

Meselacirc; akış ve edebiyatı ihlacirc;l eder endişesiyle tekrarlamaktan kaçınmaksızın (???) ve (?????) gibi lafızlara: ldquo;İşte sana! Bu...rdquo;, ldquo;İşte sana! Onlarhellip;rdquo; gibi macirc;nacirc;lar vermeye özen gösterdik ki, bu macirc;nacirc;ların hangi kelimelerden çıktığı erbacirc;bınca macirc;lumdur!

Yine böylece hiçbir zamirin macirc;nacirc;sı ihmacirc;l edilmemiş, ancak birçok meacirc;lde yapıldığı gibi sarih isimlerle terceme yapılmayıp, zamir macirc;nacirc;sının özelliği korunmuştur ve ne kadar fazla tekrar edilse de, akışın bozulması göze alınarak her biri meacirc;lde yerini bulmuştur. Ayrıca tefsirlerde açıklanan gizli kasemlerin her biri zikredilmiş ve bacirc;zı acirc;yet-i kericirc;melerin meacirc;llerinde bunun defaatle tekrarlanmasından kaçınılmamıştır. Ouml;zellikle te`kicirc;d ve tahkicirc;k ifacirc;de eden harflere birer birer macirc;nacirc;ları verilmiş ve yerine göre: ldquo;Elbetterdquo;, ldquo;Şüphesizrdquo;, ldquo;Muhakkakrdquo;, ldquo;Gerçektenrdquo;, ldquo;Kesinliklerdquo; gibi değişik tabirler kullanılarak, tekshy;rarlanan yerlerde ise farklı macirc;nacirc;lar tercih edilerek macirc;nacirc; akışı sağlanmaya çalışılmıştır.

2- Meacirc;lin metninde geçen (,) virgüller metinle alacirc;kalıdır. Ancak bacirc;zı yerlerde tefsir ve icirc;zacirc;h macirc;hiyetli getirildiği de olmuştur ki, bunlar okuyucularımızın nazarı dikkatinden kaçacak şeyler değildir.

3- Acirc;yet-i kericirc;melerde geçen kelime veyacirc; cümlelerin farklı fakat vazgeçilemeyecek derecede güçlü macirc;nacirc;ları mevcutsa; o zaman ikinci veyacirc; üçüncü macirc;nacirc;lar, taksim (/) işaretiyle metinde farklı yazı şekliyle (renkli ve eğik olarak) belirtilmiştir. Bu farklı macirc;nacirc;lar bacirc;zen bir kelimenin, bacirc;zen de bir cümlenin ikinci veyacirc; üçüncü macirc;nacirc;sı olabilir. Bundan dolayı dikkatli okunulması durumunda anlaşılması zor olmayacaktır.

4- Sucirc;relerin başlarında iniş yerlerini belirtmek için zikredilen Mekkicirc;/Medenicirc; ifacirc;deleri bacirc;zı yerlerde Kur`acirc;n-ı Kericirc;m hattında yazılı olan ifacirc;deden farklı görülebilirse de, bu bir gaflet eseri olmayıp, tefsirlerde ağır basan görüşlere dayanmaktadır.

BU YENİ İLAcirc;VELİ VE TASHİHLİ MEAcirc;LDEKİ FARKLAR

1- Müteşacirc;bihacirc;t acirc;yetlerinde ldquo;Kudret elirdquo; gibi tacirc;birler Osmanlı ulemacirc;sından naklen zikredilegelmiştir. Fakat daha sonra İmacirc;m-ı Ğazacirc;licirc; (Rahimehullacirc;h)ın ldquo;İlcacirc;mü`l-lsquo;avacirc;m lsquo;an lsquo;ılmi`l-kelacirc;mrdquo; isimli eserindeki mütacirc;laamız neticirc;cesinde ldquo;Bu gibi müteşacirc;bihacirc;tın hiçbir dille, hiçbir lisacirc;n ile tercemesi cacirc;iz değildirrdquo; (el-Ğazacirc;licirc;, İlcacirc;mü`l-lsquo;avacirc;m lsquo;an ilmi`l-kelacirc;m, Mecmucirc;lsquo;atü Rasacirc;ili`l-Ğazacirc;licirc;, Risacirc;le rakamı:14, sh:42) şeklindeki beyacirc;nını görünce icirc;tikadicirc; meselelerde ihtiyacirc;ta riacirc;yet evlacirc; olduğundan dolayı bu gibi kelimelerden ldquo;Yedrdquo;, ldquo;Vecihrdquo;, ldquo;Yemicirc;nrdquo; kelimeleri gibi müteşacirc;bih kelimelerin selefin taricirc;ki üzere kendisini kullanmayı değil de daha selacirc;metli yol olan halefin mezhebi üzere ldquo;Tasarrufrdquo; ve ldquo;Yönetimrdquo; macirc;nacirc;ları ile tefsicirc;r ettik.

2- Peygamberlerin kıssalarıyla ilgili; özellikle Sacirc;d Sucirc;resi`nde Eyyucirc;b (Aleyhisselacirc;m), Dacirc;vucirc;d (Aleyhisselacirc;m) ve Süleymacirc;n (Aleyhisselacirc;m)ın kıssalarında evvelce de zayıf ve mercuh rivacirc;yetlere yer vermeyip sahicirc;h kavilleri tercih etmişsek de, enbiyacirc;-ı izacirc;mın yüce makamlarına halel getirmesi ihtimacirc;li de olsa yeni neslin bu hususta edebe riacirc;yetleri gün geçtikçe azaldığından, bir kelimeden bir macirc;nacirc; çıkararak bir nebiy-yi zicirc;şacirc;na hakaret edip de kacirc;fir olurlar tehlikesinden dolayı rivacirc;yetler içerisinde daha ziyacirc;de tercihler yaptık ve tercemelerimizde kelimelerimizi dikkatle seçtik. Böylece sahicirc;hler içerisinde peygamberlerin ismetini en ziyacirc;de muhacirc;faza eden rivacirc;yetlerle bacirc;zı rivacirc;yetleri tebdicirc;l ettik.

3- Bu meacirc;limizde şerh gereken bacirc;zı yerlerde acirc;yet-i kericirc;melerin altlarına tefsirlerden faydalı icirc;zahlar yazdığımız macirc;lum olan bir husustur. Evvelce kaynağı meracirc;k edilebilecek ya da ihtilacirc;f çıkarabilecek yerler dahicirc; olsa bu tefsirlerin ve hadicirc;s-i şericirc;flerin bacirc;zısında sacirc;dece tefsicirc;r isimleri vererek iktifacirc; etmiş iken şimdi ise bu gibi yerlerde yazılan macirc;lucirc;macirc;tı arayan tacirc;lipler için kaynaklarına ulaşmak bakımından daha kolaylık olsun diye tefsicirc;rlerin cilt ve sahicirc;felerini, hadicirc;s-i şericirc;flerin kaynaklarını tafsicirc;latlı bir şekilde beyacirc;n ettik.

4- Evvelce tıpa tıp macirc;nacirc; vermeye çok önem verdiğimiz sizlerin de macirc;lucirc;mudur. Dolayısıyla metinde olan bir kelimeyi hacirc;riçte bırakmadık, metinde olmayan bir şeyi de bolt (koyu renkli) olan metne ilacirc;ve etmedik. Fakat ne kadar olsa her gözden geçirilişte bacirc;zı şeylerin kaçtığına rastlanmaktadır. Bu baskıda Kur`acirc;n-ı Kericirc;m`in başından sonuna kadar tekrar metin ve terceme muvacirc;fakatını inceden inceye tahkicirc;k ettik. Bacirc;zı parantezlerde bulunan uzun ifacirc;delerden dolayı anlaşma zorluğu çıkaracak yerlerde daha kısa ifacirc;delerle iktifacirc; ederek sizlerin anlamanıza kolaylık sağlamayı muracirc;d ettik.

5- Yine evvelki baskılarımızda aynı acirc;yetteki bacirc;zı cümlelere veyacirc; bacirc;zı kelimelere müfessirler tarafından verilen farklı macirc;nacirc;ları (/) taksim işacirc;retinin ardından yazıyorduk, fakat bu tertip bacirc;zen çok uzadığından insanların geriden gelen macirc;nacirc;yı kopartmasına sebep olacağı yerler görünce, tefsirlerde farklı macirc;nacirc;lar zikredilse de bacirc;zı (/) taksim işacirc;retlerini hazfettik. Sacirc;dece zarucirc;ricirc; olarak anlamanız gereken farklı macirc;nacirc; varsa onu ibka ettik.

6- Evvelce (/) taksim işacirc;reti arasında kelimenin veyacirc; cümlenin sacirc;dece macirc;nacirc;sını vererek geçiyorduk, bu da okuyucunun(/) taksimden sonraki bölümle geriyi irtibatlandırmasında zorluk çıkarabiliyordu. Şimdi ise (/) taksim işacirc;reti içerisine sacirc;dece o cümlenin ya da kelimenin değil de oradaki irtibacirc;tın kurulabilmesi için gereken miktarda kelimeleri işacirc;retler arasında tekrarladık.

MAHMUD USTAOSMANOĞLU

1 Muharrem 1442

20 Ağustos 2020

Toplam 0 yorum yapıldı


Yorum yaptığınız teşekkür ederiz. Yorumunuz icelendikten sonra yayınlanacaktır.
Sizde yorum yapın
Doğrulama Kodu
Bu ürün için taksit yapılmamaktadır.
BENZER ÜRÜNLER
%56
   Sepete Ekle
Hafızlık Kontrol Defteri
Hafızlık Kontrol Defteri
₺ 45.00
₺ 20.00
%56
   Sepete Ekle
Kaza Namazı Defteri
Kaza Namazı Defteri
₺ 45.00
₺ 20.00
%56
   Sepete Ekle
Başarı Kontrol Defteri
Başarı Kontrol Defteri
₺ 45.00
₺ 20.00
%57
   Sepete Ekle
Mızraklı İlmihal Kelime (Kırık) Manalı Risaleler ve Tercümeleri Renkli Baskı
%43
   Sepete Ekle
Kalplerin Keşfi Mukaşefetul Kulub
Kalplerin Keşfi Mukaşefetul Kulub
₺ 475.00
₺ 269.99
%56
   Sepete Ekle
Mızraklı İlmihal Risaleler ve Tercümeleri
%56
   Sepete Ekle
Mızraklı Tercemesi Karton Kapak
Mızraklı Tercemesi Karton Kapak
₺ 150.00
₺ 66.00
%35
   Sepete Ekle
Tasrif Fiil Çekimleri (Küçük Boy)
Tasrif Fiil Çekimleri (Küçük Boy)
₺ 350.00
₺ 227.50
%56
   Sepete Ekle
4-5 yaş Hifa Çocuk eğitim seti ilk adımlar 1
%56
   Sepete Ekle
5-6 Yaş Hifa Okul Öncesi Çocuk Eğitim Seti 2
%56
   Sepete Ekle
Mukaşefetul Kulub Kalplerin Keşfi
Mukaşefetul Kulub Kalplerin Keşfi
₺ 700.00
₺ 308.00
%50
   Sepete Ekle
Hanımlara Mahsus Fıkhi Hükümler (Yeni Son Baskı)- H.Asuman Karamustafaoğlu
Tükendi
   Sepete Ekle
Efendi Hazretlerimizin Hatmi Hâce Sohbetleri
E-Bülten
İndirimli ürünler ve fırsatlardan ilk önce siz haberdar olmak istermisiniz?
softtr® | Profesyonel E-Ticaret Sistemleri ile hazırlanmıştır.