Sevacirc;dü"l-Alsquo;zam, Hakicirc;m es-Semerkandicirc;"nin (v. 342/953) akaide dair eseridir. ldquo;Sevacirc;dü"l-alsquo;zamrdquo; terkibi, Hz. Peygamber ve ashabını takip eden müslüman çoğunluk, anlamına gelmektedir. Dolayısıyla ehl-i sünnet ve"l-cemaat çoğunluğunu ifade etmek için kullanılır. III. (IX.) yüzyılın sonlarına doğru Macirc;veracirc;ünnehir ve Hora-san"da bidlsquo;at ve hurafelerin yaygınlaşması üzerine Sacirc;macirc;nicirc; Emicirc;ri İsmacirc;il b. Ahmed, Semerkant ve Buhara acirc;limlerini davet ederek müslümanları sağlam bir akicirc;de etrafında toplayacak ve Ehl-i sünnet inancını yayarak sapkın anlayışları ortadan kaldıracak bir eser yazmalarını istemiş, acirc;limler de bu görevi Hakicirc;m es-Semerkandicirc;"nin yerine getirmesini uygun bulmuştur. Eserin muhtevası, ilacirc;hiyyacirc;t, nübüvvacirc;t, semlsquo;iyyacirc;t ve hilacirc;fet bahisleri yanında bazı fıkhicirc; konuları da içermek-tedir. Haneficirc;-Macirc;türicirc;dicirc; kelacirc;mının başlangıç dönemine ait olan risacirc;lede meseleler acirc;yet ve hadislerle destekle-nerek ele alınmış, dinicirc; terimler olabildiğince anlaşılır hale getirilerek sade bir üslucirc;p kullanılmıştır. Mulsquo;tezile, Şicirc;a, Kerracirc;miyye ve Cehmiyye"nin görüşleri sert bir dille eleştirilirken Sünnicirc; gelenekten Haneficirc; çizgisi be-nimsenmiştir. Eserde ele alınan konularla Ebucirc; Hanicirc;fe"nin risacirc;leleri arasındaki muhteva benzerliği dikkat çe-kicidir.