Düşünce tarihinin önemli isimlerinden İbn Haldûn’un (1332- 1406) uluslararası ilişkileri etkileyen unsurlara ilişkin görüş- lerini Uluslararası İlişkiler disiplini çerçevesinde değerlendi rmeyi konu edinen bu çalışma, aynı zamanda, düşünürün yaklaşımlarının söz ko- nusu disiplin açısından teorik bir katkı anlamına gelip gelmediğini tar- tışma amacını da taşımaktadır.
Hareket noktamızı, İbn Haldûn’un düşüncelerinin Uluslararası İlişkiler disiplininin kuramsal yönü açısından ufuk açıcı yaklaşımlar içerdiği ve uluslararası ilişkileri etkileyen unsur- lara ilişkin önemli değerlendirmelerinin bulunduğu düşüncesi ol uştur- maktadır. İbn Haldûn’un bu kapsamdaki analiz ve çözümlemelerinin, disiplin içi tartışmalara katkı sağlamasının yanı sıra, genelde bir “Ame- rikan bilimi” olarak adlandırılan söz konusu alanın evrensellik yönünde adımlar atabilmesi ve “Batı-merkezli ” niteliğini sorgulayabilmesi açısın- dan özellikle önem taşıdığını belirtmek gerekir. Birçok bilim adamının, ülkemizde kuramsal açıklamaların genel- likle soyut ve âfakî değerlendirmeler olarak kabul edildiğini v e “güncel olan”ın daha iyi anlaşılmasını sağlayabilecek yeterlilikte bir araç olarak pek görülmediğini sıkça dile getirdiği bilinmektedir.
Bu çerçev ede, Uluslararası İlişkiler yayınlarının çoğunlukla güncel gelişmeler üzerinde yoğunlaştığı ve kuramsal çalışmaların bir ölçüde ihmal edildiği de öne sürülmektedir. Bu durumun, Uluslararası İlişkiler disiplininin gelişim seyrine ve varlık nedenine aykırı olduğu savunulmakta, teorik yaklaşım ve tartışmaların güncel olanın bilimsel düzeyde anlaşılmasında temel araç olarakgörülmesi gerektiğine dikkat çekilmektedir.Bu açıdan bakıldığında, İbn Haldûn’un uluslararası ilişkilerin tasvirine ve onu etkileyen unsurlara yönelik teorik açıklamalarının bugün yaşana nların anlaşılmasında elverişli bir araç olarak kullanılıp kullanılamayacağının tartışılmasının, disiplin açısından bir katkı anlamına geleceği söylene- bilir. Bir başka deyişle, İbn Haldûn’un görüşlerini Uluslararas ı İlişkiler disiplini bağlamında güncel olanı daha iyi anlamamızı, farklı b akış açıları yakalamamızı sağlayacağı gösterilebilirse, söz konusu g örüşlerin bu bilim dalı açısından gerçekten bilimsel bir değere sahip olduklarını kabul etmek gerekir. Ayrıca, Uluslararası İlişkiler kuramının Batı dışı toplumlardaki teorik kökenlerine ışık tutulması açısından da bö ylesi bir araştırma önem taşımaktadır.
Bu çalışmada yöntem olarak literatür taraması ve kütüphane araştırmasına dayandığımızı ayrıca belirtmek gerekiyor. Konuyla ilgili literatür hakkında “Kaynaklara ve Literatüre Genel Bir Bakış” başlığı altında verilen bilgileri burada tekrarlamayı gerekli görmüyoruz.