Bu kitap, dünya ve cennet kadınlarının en üstününe ait Facirc;tıma-i Zehracirc; (Radıyallahü Anha)`nın hayatından pırıltılar sunmaktadır. O Facirc;tıma ki, cennet ufkundan cihan toprağına düşen bir inciydi. O Facirc;tıma ki, Allah Resucirc;lünün gözünün nuru ve sevinciydi. O Facirc;tıma ki, Nebiler Nebisinin mübacirc;rek vücudundan bir parçaydı. O Facirc;tıma ki, Hazret-i Hatice-i Kübracirc;`nın gülzacirc;rından yetişmiş solmaz bir çiçekti.
Ben bu aczimle Onun için ne söyleyebilirim ki? O, acirc;lemlere rahmet olan Peygamberin, öpüp kokladığı solmaz bir çiçektihellip;
Cihan günleri onun yüzü gibi parlak bir yüz görmedi, Müslümanlık tarlasında Onun gibi bir çiçek boy vermedihellip;
O, o kadar ince bir gönüle derin bir hisse sahipti ki, bir muhtaç karşısında içi yanmış, yüreği sızlamış, çarşafını sattırarak o muhtaç adamın ihtiyacını gidermiştir. Oruçlu olduğu halde iftar etmemiş, sofrasındaki bir lokma ekmeği de kapısına gelen fakire ikram etmiştir. Hem de bu işi peşpeşe üç gün yapmış, üç gün boyunca sadece su ile orucunu açmıştır. İnsanlık böyle bir inciyi hangi denizde bulabilir ki?